Dernekleri, vakıfları seviyorum. Belirli bir konu için aynı amaçta, keyifte, ilgide olan farklı uğraşlarda, uzmanlaşmalarda, mümkünse farklı sosyal statüde olan insanları bir araya getiriyor. Böyle olunca da ortaya derneğin süregelen amacına ulaşmaya çabalamanın dışında değişik fikirler, değişik düşünceler, sorunlar, çözümler paylaşımlar ortaya çıkıyor.
Derneğin adı Mutfak Dostları Derneği. Kuruluşu 1990 yılına dayanan dernek 130 kişiden oluşmakta. Derneğin amacı Türk mutfağının korunması, tanıtılması, desteklenmesi şeklinde belirtilse de bana daha çok hem Türk hem de farklı mutfakların denenmesi, farklı yemek kültürlerinin tanınması, yemek üzerine güzel paylaşımlarda bulunulması ve bilgi edinmesi gibi geldi. Üye olmak için bir dernek asil üyesinin sizi referans etmesi gerekmekte. Daha sonra form doldurma, dernekle birlikte yemek yeme ve yönetim kurulu değerlendirmesi ve oylaması gibi bir süreci var. Üye olmanız durumunda da bordo renkli ve üzerinde MDD simgesi kaşık olan Regalyayı taşıma hakkına sahip oluyorsunuz.
Derneğe herhangi bir üyeliğim yok, üye olan bir arkadaşımın misafiri olarak Dost Yemekleri’nden birine katıldım. Yaş ortalaması yüksek bir ortam vardı, herkes çok şık aynı zamanda sohbete açıktı. Özellikle kokteyl sırasında, güzel manzara eşliğinde herkes birbiriyle tanıştı ve sohbet etti. Yemeğin konusu ise Mübadil Yemekleri. Mübadil, zorunlu göçlere maruz kalan insanlara denmekte. Balkan savaşları sonrasında Osmanlıların yenilgisi sonucunda on binlerce Müslüman doğduğu toprakları terk edip Anadolu’ya sığındı, aynı şekilde de Kurtuluş savaşı sonucunda yenilen Yunanlılar Anadolu’dan göç etmek zorunda kaldılar. Bu “zorunlu göçler” sonrasında kültür etkileşimi sonucu değişik yemekler ortaya çıktı ve kültürler birbirlerine memleketlerindeki yemeklerini aktarmaya başladılar. İşte mübadil yemekleri bu kültürlerin sahip olduğu mutfaklardan oluşuyor.
Mübadil Yemekleri Adile Sultan Yalısı’ndaki Borsa lokantasında yapıldı. Mekanın çok güzel bir manzarası var. Yemekler de epey güzeldi. Türk yemeklerine benzediği için menüde çok farklı seçimler yoktu en aklımda ve tat alma duyumda yer etmiş olanları enginar dolması ve kalamar dolması. Yunan adalarında yetişen değişik otlardan oluşan seçenekler de mevcuttu.
No comments:
Post a Comment